14 Ocak 2015 Çarşamba

NE ZAMAN TAKİP EDİP OKUYANIM OLUR?

çok net !
başkada birşey yazmaya gerek yok:(
ne kadar olumsuz bir gün olduğunu siz tahmin edin:(

12 Ocak 2015 Pazartesi

ÜZMEYEN VAR MI KENDİNİ?



ÜZMEYEN VAR MI KENDİNİ (?)


Bugün aklıma gelen soru bu "ÜZMEYEN VAR MI KENDİNİ ?" İlk fikrini söyleyen ben olayım,       BENCE YOK!

Hepimizin ortalama yaşının 65-85 arası olmasının sebebide bu bence:) tabi aramızda amann ne güzel erkenden kurtuluyoruz bu dünyanın gamından tasasından diyenleride duyar gibiyim:) belkide bazıları biran önce kurtulayım diye takıyor herşeyi. Tam bir kısır döngüye girmeden sağdan devam:)

Herkesin kafasına takıp üzdüğü olaylar diyerine basit gelirken, herkesin yüküde kendine en ağır oluyor genelde bu durumlarda:) Ev hanımı ev işlerinden yakınırken çalışan bayan evde yemek ütü gerisi oturmak diyor... Çalışan bayanda iş hayatının zorluklarınında omuzlarında olduğunu anlatıyor.

Erkekler ile kadınlar arasında da hep bu yük ve üzüntü kıyası vardır:) erkek çalışan eşine bile bu eve ekmek getirmek kolay mı diyebilir mesela oysa kadın hem ekmek getirir hemde çocuk dünya ya:):)

Velasıl herkes takar birşeyleri "maddiyat,sağlık,evlilik,iş,ders,sevgili,spor,komşu,aile,eş ...." derken bakmışız mutlu olmamıza engel olduğu için sorun dediğimiz herşeyi biz geçirmişiz önümüze bize yön vermesini bekliyoruz.

Mesela bana sürekli olan durum; bir insandan elektirik alamassam yani kötü elektirik alırsam bu beni gerer yorar hertürlü mutsuz eder "AMA O İNSAN DEĞİL BENİ BEN MUTSUZ EDERİM" ne komik değil mi? Oysa yapılması gereken çok basit, bunları yaşadığın bir ortamdan ayrıl, olsun bitsin.

Peki ayrılamayacağın bir durum söz konusu ise o zamanda asıl çözüm yolu TAKMA!! Ama nasıl? Hangimiz bizi mutsuz eden olayı takmaz? Bunu yapabilen varsa aranızda lütfen söylesin???
Bu formülü çözmek bana blog hayatının en buyuk kazanımı olur diye düşünüyorum.
Hemde sorumuzun cevabını bulmuş oluruz (Üzmeyen var mı kendini?)

Bu konuda söylemek istediğiniz birşeyler varsa buyurunuz...

Sevgiler ile ...

11 Ocak 2015 Pazar

ASLINDA SATTIĞIMIZ GÜL DEĞİL KOKUSU ;) (ALINTI)

SELAM;

Blog açtığımdan beri aklım hep burada bu nasıl bir dünyadır der gibiyim kendime:)
Blog resmen çocuğu gibidir bir çok kişinin tahmin edebiliryorum şimdiden...
Birkere önceden söylemeliyimki bir çok kişi blog yazarken öyle güzel bir anlatım içinde ki kırk yıllık köşe yazarı sanarsınız, takdir etmemek mümkün değil.
Şuan geçiş evresinde olan ben arabaya binmiş çocuk gibi ah bir kullanmaya başlasam neler yaparım edasında hissediyorum kendimi:) Oda olucak.
Sanırım blogta sabretmek şart, birden entegre olup muhteşem konular ile birçok kişiye ulaşmak zaman istiyor.
Ama zaman zaten her güzelin içinde yok mu?

Başlığım nasıl güzel değil mi?  Evet diyenleri duyar gibiyim, hayır diyenlerde var sanki arada :) Ben beğenerek sayfama taşıdım. Güzel bir konu bence, sizinde fikirlerinizi bekliyorum:)

Hepinize mühteşem bir hafta diliyorum...(sendromsuz) 




10 Ocak 2015 Cumartesi

KOCAMAN BİR MERHABA;))



Nasıl bir giriş yapsam diye düşünerek ilk "merhaba yazımı" yazmaya başladım:)
İlk olarak neden buradayım ne yazacağım bunlardan bahsedeyim; boş zamanlarımda aklıma gelen herşeyi internetten ararken karşıma çıkan birbirinden ilginç ve güzel bloglar ilgimi çekti. Hatta daha sonra bazılarının bağımlısı oldum, buradan söylemek isterim çok şeyler kaptım:)

Bu dünyada güzel herşey paylaştıkça arttığını düşündüğünüzde de bu güzel yolda bende olmak için "eşimi de ikna ederek" fora bismillah dedim.

Buradan aklıma gelen herşeyi paylaşarak sizlerden de görüş alarak paylaşımlarda bulunmak amacım, en önemlisi de yoğun mu yoğun hayat tempomuzda birazcık sıyrılarak mutluluklarımızı arttırmak:)

Şuan da bu yazıyı evrene yolluyorum:)  Umarım burada çok kalabalık sohbetler ve paylaşımlar olur:)

Herkese mutlu  hayatlar ve sevgi dolu yaşamlar diliyorum...